Telefon
Telegram
WhatsApp
İnstagram
SATÜRN

SATÜRN

Makale Detayı

SATÜRN’Ü TANIYALIM

Astronomide Satürn;

Satürn, Güneş sisteminde Güneşten sonra 6. Sırada yer alan en büyük ikinci gezegendir. Gaz devidir. Çıplak gözle görülebilen en son gezegendir. Halkalarına gömülü minik uydular dışında 63 tanesi resmi olarak adlandırılmış toplam 146 uydusu vardır. En büyük uydusu olan Titan, Merkür gezegeninden daha büyüktür ve Güneş sisteminde atmosfere sahip tek uydudur.

Kendi etrafında dönüşünü tamamlaması ortalama 10 saat 30 dakika (0.45 dünya günü) sürer. Güneş etrafındaki bir tam turunu atması, yani 1 yılını tamamlaması 10.759 dünya gününe denk gelir bu da yaklaşık 29,5 yıldır. Eksen eğikliği 27 derecedir. Kendi ekseninde Dünya’dan daha eğik döner ve bu sebeple Dünya’da olduğu gibi mevsimlerin oluşmasına uygundur.

Satürn, ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşur. Belirli bir yüzeyi yoktur, ancak katı bir çekirdeğe sahip olması muhtemeldir. Satürn'ün dönüşü onun basık bir sferoit şekline sahip olmasına neden olur; yani kutuplarda düzleşir ve ekvatorunda şişkinleşir. Ekvator yarıçapı, kutup yarıçapından %10 daha büyüktür. Çekirdek sıcaklığı 11.700 santigrat derece iken yüzey sıcaklığı ortalama -140 santigrat derecedir.

Önemli 8 uydusu ve kısaca bilgileri;

Titan;  Satürn’ün uyduları arasındaki en büyüğü ve ilk keşfedilenidir. Titan, Güneş Sistemi’ndeki uydular arasında kayda değer bir atmosferi olduğu bilinen tek uydudur. Atmosferinin büyük bir bölümü azot ve metan gazları oluşur. Böylesine bir atmosfere sahip olması Satürn’ün uydularından biri olan Titan’ı Güneş Sistemi’ndeki yaşanabilir uydulardan biri olarak göstermektedir. Ayrıca Titan, hacim olarak en küçük gezegen Merkür’den büyüktür, fakat Merkür kadar bir kütlesi yoktur

Mimas; Satürn’ün uyduları içerisinde küresel şekle sahip olan en küçük uydudur. Ayrıca Güneş Sistemi’nde kendi büyüklüğüne oranla yüzeyinde bu kadar büyük kraterler bulunan bir başka obje bilinmemektedir. Mimas, gezegen halkalarının ikisi arasındaki Cassini bölümü olarak bilinen boşluğu temizleyen uydu olarak tanımlanır. Mimas’ın büyük bir kısmının su buzundan oluştuğu düşünülmektedir. Hatta yüzeyinin altında sıvı halde bir okyanusun varlığı konusunda araştırmalar sürüyor.

Tethys; Satürn’e oldukça yakın bir yörüngede bulunmaktadır. Bu yüzden Satürn’ün yerçekimi etkisi uyduda hissedilebilir düzeydedir. Fiziksel özellikleri bakımından diğer uydulardan ayrılır. Yüzeyinin tamamen buz ile kaplı olduğu ve bu yüzden en parlak uydular listesinde önemli bir yeri olduğu bilinir.

Enceladus; Güneş Sistemi’nde bilinen jeolojik aktiviteye sahip en küçük objedir. Bu özelliğini de güney kutbundaki yüzlerce gayzer ile elde eder. Gelgit ile ısınan uydunun buzul yüzeyinin bir kısmının erimesiyle, bu sıvı yüzeyden dışarıya çıkar. Dışarıya çıkan bu parçacıklar, Satürn’ün E halkasını oluşturur. Enceladus’un buzul yüzeyi onu Güneş Sistemi’ndeki en parlak nesnelerden biri haline getirir. Ayrıca yaşanabilecek objeler listesinde üst sıralarda bulunur.

Hyperion; Düzensiz bir görünüme sahip küçük bir aydır. Şekil yönünden diğer büyük uydulara oranla oldukça yassıdır. Hyperion muhtemelen düşük yoğunluğu ve gözenekli yüzeyi nedeniyle süngerimsi bir şekle sahiptir. Hyperion, Satürn’ün en büyük uydusu Titan’a yakın bir konumda bulunur. Bu yüzden Titan’ın etkisi altındadır.Tam olarak belli bir çapa sahip olmasa da, 270 kilometrelik ortalama çapıyla, Mimas’tan en küçük ve daha hafiftir.

Dione;  Su buzuyla çevrili yoğun kayalık bir çekirdeği olduğu düşünülmektedir. Uydunun arka bölümü oldukça büyük kraterler bulundurur. Gökbilimciler, bir çarpışmanın ayı kendi ekseni üzerinde döndürebileceğini düşünüyor. Dione, ince bir oksijen atmosferine ev sahipliği yapar ve yüzeyinin altında sıvı bir okyanusa sahip olabilir. Bu yönüyle yaşanabilir özelliklere sahip bir objedir. Satürn’ün iç uyduları arasında en büyüğü olan Dione, jeolojik olarak hareketli olma ihtimali vardır.

Iapetus; Satürn’ün en büyük üçüncü uydusu olan Iapetus, İtalyan astronom Giovanni Domenico Cassini tarafından 1671-1684 yılları arasından keşfedilen 4 dört uydudan birisidir. Iapetus da Satürn’ün diğer büyük uyduları gibi yüzeyinden oldukça büyük kraterler bulundurur.

Rhea; Oldukça kraterli bir uydudur ve merkezinde bir çekirdek bulundurmaz. Bunun yerine, tamamen buzdan oluşur ve içerisinde çeşitli boyutlarda kaya parçaları bulunur. Satürn’ün en büyük ikinci uydusu olan Rhea, Dünya’nın uydusu olan Ay’ın yaklaşık yarısı kadardır. Uydu, Güneş Sistemi’nde bilinen tek oksijen atmosferi olan gezegenimiz Dünya’da bulunanın yaklaşık 5 trilyon katı daha az yoğun ve hafif bir oksijen atmosferi barındırır. Satürn’ün manyetosferinden gelen radyasyon buzlu yüzeyden oksijen ve karbondioksit salmasına yol açar.

Sembolizmde Satürn;

Satürn sembolünde maddenin sembolü olan hac, ruh/zihin sembolü olan yarım dairenin üzerindedir. Ruh maddesel koşullarla sınırlanır. Büyümek, gelişmek ve bilinçlenmek için insan ruhu, zihin olarak evrimleşerek maddesel kısıtlardan geçmek zorundadır. Satürn, ruha gerekli bilgeliği vermek için madde formunda (dünyevi alanda) yokluk/sınır/kısıt yaratır. 

Sembol bazı yorumlarda Kronos’un orağı olarak karşılık bulur. Yaşama şekil veren prensibin temsilidir. Enerji, ciddi ve disiplinli bir biçimde ifade edilir, istikrarlı, sabırlı ve kendine hakim olarak ortaya çıkar.

 

Mitolojide Satürn;

Tarihte Satürn’le özdeşleştirilen tanrılar genellikle ölüm, zaman döngüleri, karanlık, anlaşmazlık, mücadele, tarım, hasat, sosyal düzen tanrısı olarak bilinir.

Ninurta, Ptah, Satürn, Kronos…

Ninurta; Antik Mezopotamya da Sümer/Babil/Akad gibi uygarlıklarda tarım, şifa, avcılık, hukuk, yazı ve savaşla ilgili olan tanrıdır. İlk kayıtlara göre, tarım ve insanları hastalıklar ile Demonların güçlerinden koruyan şifa tanrısıdır.  Daha sonraki zamanlarda Mezopotamya daha askerî bir hâle geldikçe, sahip olduğu tarımsal niteliklerinin çoğunu elinde tutmakla birlikte savaşçı bir tanrı olmuştur. Baş Tanrı Enlil'in oğlu olarak kabul edilmiştir.

Ptah; Antik Mısırda başlangıç tanrısı ve en büyük yaratıcı tanrı olarak gösterilmiştir. Var olan her şeyi yarattığına, ondan önce var olmanın yada var olmamanın olmadığına inanılırdı. Ptah, insanları davranışlarına göre ödüllendiren ya da cezayı öngören tanrıdır. "Genellikle sevilen şeyi yapan kimse için karşılığında ödülü ve nefret edilen hareketlerde bulunan kimse için cezayı yarattığına inanılırdı. Ptah’ın insanları yarattığı zaman, onların ağzını açarak canlandırdığına inandıkları ucu kıvrık uzun saplı bir bıçağı (Satürn’ün orağı) olduğuna inanılırdı.

Satürn; Roma mitolojisinde bir tanrı, kral. Roma Mitolojisinde Altınçağ Tanrısı olarak da bilinir.Romalılar için sadece bir tanrı değil, aynı zamanda yaşamın ve zamanın döngüsel yapısının bir simgesidir. Zamanı kontrol eder, disiplin ve ahlak kurallarını belirler, tarımın, ekinlerin ve hasat konularının tanrısıdır. İnsanlara tarımsal faaliyetleri öğretir. İlahî kurallar yerine kendi iradesini ve yasalarını uygulamaya çalışanları şiddetli şekilde cezalandıran bir motiftir. Zamanın efendisidir, geçmişi, şimdiyi ve geleceği birleştirir.

Genellikle elinde bir orak ve anahtarla tasvir edilir. Orak tarımla bağlantısını, anahtar ise zamanı ve kapıları kontrolünü simgeler. Sıkça bir taht üzerinde otururken ve kanatlar ile tasviri de yapılır. Taht krallığını ve gücünü, kanatları tüm zamanların efendisi olduğunu simgeler.

Kronos; Yunan Mitolojisinde Gök tanrı Uranos ile Yer/Toprak Ana Gaia’nın 12 çocuğundan en küçüğüdür. Efsaneye göre Babasının üreme organını keserek (hadım ederek) onu erkeklikten ve üremeden yoksun bırakarak devirmiş ve hükümdarlığı ele geçirmiştir. Kendisi de oğlu Zeus tarafından tahttan indirilerek Tartaros’a hapsedilmiştir.

Babasını hadım etmekte kullandığı orak/tırpan/bıçakla sembolize edilir. Zamanın belirleyicisi olarak, keskin orak, insanların kaderini biçen araçtır.  Kronos aynı zamanda insan yaşamındaki geçmişi ve geleceği temsil eder. Onun hükümdarlığı sırasında zamanın durduğuna inanılır ve korku dolu bir atmosfer yaratır.

Kronos’un mitolojideki rolü, insanların kaderleriyle ilgili düşüncelerini şekillendirmiştir. İnsanlar, zamanın geçici olduğunu ve her şeyin bir sonu olduğunu anlamak için Kronos’un hikâyesinden dersler çıkarır. Ayrıca, kaderin kaçınılmaz olduğunu ve ondan kaçmanın yolu olmadığını da hatırlatır.

 

Astrolojide Satürn;

  • Soğuk ve kuru, gündüzcü, eril, büyük kötücül
  • Günlük ortalama hızı 2 dakikadır
  • Oğlak ve kova(klasik astrolojide) burçlarını yönetir
  • Yengeç ve Aslan burcunda zararda, Koç burcunda düşüşte, Terazi burcunda yücelimdedir
  • Bir burçta ortalama 2,5 yıl kalır
  • Zodyaktaki turunu ortalama 28-30 yılda tamamlar
  • Ortalama 8 ay ara ile 4,5 ay Retro yapar

Güneşe yakınlık bakımından 7.sırada yer alır. Güneşe uzaklık açısından Dünyadan sonraki dışsal üçüncü gezegendir. Büyük malefik (kötücül) olarak bilinir. Oğlak ve Kova (klasik astroloji) burçlarının doğal yöneticisidir. 1. ve 8. ev doğal evidir. 12. evde keyfinde ve mutludur.

Satürn, düşünce, konsantrasyon, süreklilik, somut ödüller, sebat, hırs ve verimlilik gezegenidir. Bu görev duygusu ile dolu gezegen tedbirli olmayı, zorlukları, gecikmeleri, kısıtlamaları, kuralları, sorumluluk duygusunu, acıyı, korkuyu, inkârı, bir şeyi zor yoldan elde etmeyi, otoriteyi ve disiplini yönetir.

Satürn’ün temel fonksiyonu öz disiplin, kendini kontrol, kendini gerçekleştirme, kendi hayatının sorumluluğunu üstlenme ve şekil verici süreçlerdir.

İnsan, yapısı gereği kolay olana meyilli olduğundan Satürn’ün disiplini, sınırlar çizmesi, sorumluluk bilinci, sabrı Satürn transitlerini yaşarken kişiyi zorlar. Kendi öz benliğimizin sorumluluklarıyla yüzleşmekten daima kaçtığımız için Satürn bize zorlayıcı, kısıtlayıcı, sınırlar çizen bir gezegen gibi gelir.

Karmanın efendisi olarak da bilinen Satürn doğum haritalarımızda; tamamlamamız gereken karmik görevlerimizi, uzun süren çaba ve sorumluluklarımızı, kendimizi korumak adına oluşturduğumuz kalıpları, kendimizi baskıladığımız alanları, ebeveynlerimizden aldığımız yüklerimizi hatırlatır.

Asaletli yerleşimlerinde; derin bir hayal gücü, sert eylemler, düşünerek ve kelimeleri seçerek az konuşan bir karakter verir. Kişi, emek verdiği şeylerle ilgili sabırlı, anlaşmazlık ve tartışmalarda ağırbaşlı, yaşamını kazanma konusunda gayretli ve çalışkandır, eylemleri süsten uzak ve ciddidir.

Asaleti zarar gördüğünde; kıskanç, hırslı, haset barındıran ve güvenilmez bir yapı verir. Kişi, korkak, cimri, kendini dışarıya gizleyen, tembel ve inatçı bir mizaca sahip olur. Kötü niyetli, kadınlara düşmen, yalancı, söylenip duran ve tatmin olmayan özellikler gösterebilir.

Retro Satürn;  Geri giden bir Satürn kişide yoğun bir suçluluk duygusu ve kendinden şüphe olarak gözlenebilir. Protokol, kurallar ya da toplumsal görgü kuralları kişi için büyük bir baskı hissi yaratabilir. Kişi içsel olarak sorumluluklarını yerine getirmeme endişesi içindedir. Öz disiplin duygusu fazlasıyla gelişmiştir. Hatta kimi zaman kendisini eğlenceden ve dinlenmeden mahrum bırakır. İçsel güç ve dayanıklılığı çok kuvvetlidir. Zayıf yanını ve korkularını dışarıya göstermez. Karamsarlık ve kendisi hakkındaki olumsuz düşünceleri kişiyi depresyona meyilli bir hale getirir. Hırslı değildir ancak azimlidir. Özellikle kendi başına çalışmayı tercih eder. Otorite figürleri ile sorun yaşar. Kimi zaman otoriteye karşı direnen bir kişi olarak da gözlenebilir.

 

Satürn ve diğer bağlantıları;

meslekler: Kömür endüstrisi, ekskavator, lehimci, muslukçu, işçi, emekçi, çömlekçi, tarımcı, inşaat endüstrisi, çimento sanayi, hurdacı, deri malzemeleri sanayi, mimar, baca temizleyicisi, hapishanede çalışanlar, dondurmacı, antikacı, rahip, keşiş, rahibe, mezarcı, tarihçi, saatçi, yüklenici.

bitkiler: Tellikavak ağacı, arpa, horozibiği, kurtboğan, kayın ağacı, pancar, siyah kızılağaç, alıç, yaban eriği, kantaron, karakafes otu, servi ağacı, karaağaç, keten, viola, köknara benzer çam ağacı, kenevir, banotu, çobanpüskülü, sarmaşık, muhabbetotu, muşmula, sığırkuyruğu, meşe ağacı, soğan, çam ağacı, sinirotu, kavak, gelincik, haşhaş, patates, ayva, sedefotu, çavdar, kara deliği, ıspanak, devedikeni, söğüt ağacı, porsuk ağacı.

renkler: İndigo, siyah, gri, koyu kahve; aynı zamanda koyu maviler, koyu benekli gölgeler, kurşun rengi, mor, adaçayı yeşili.

metaller, mineraller: Kurşun; ayrıca kömür, metal posası. Hantal ve ağır maddeler, cüruf.

değerli taşlar: Safir, lapis lazuli; “siyah, donuk ve küllü renkli, parlatılamayan ve çirkin” taşlar.

hayvanlar: Yılanbalığı, denizde yaşayan omurgasız ve kabuklu hayvanlar, yarasa, baykuş, kedi, eşek, tavşan, köstebek, fare, kurt, ayı, timsah, deve, keçi, maymun, kaplumbağa, leylek, turna kuşu, pelikan, aslan, tüm yılanlar ve zehirli yaratıklar.

hastalıklar; Sağ kulak ve dişlerle ilgili tüm problemler, soğuktan, kuruluktan ve melankoli hissinden kaynaklı çeşitli rahatsızlıklar, sırma nöbetleri, hayvanlardan kapılan hastalıklar, cüzam, verem, sarılık, felç, inme, titreme nöbetler,, yersiz korku ve hayaller, ödem, su toplaması, elde ve ayaktaki gut hastalığı, hemoroitten kaynaklanan bozukluklar, Akrep veya Aslan burcunda Venüs ile zararlı açıda olduğu zaman fıtık, bağ kopmaları ve yırtılmaları

tatlar: Soğuk, ekşi, acı.

biçimler: Sert, düzgün hatlar; düz kısa çizgiler; kasılmış biçimler.

haftanın günü: Cumartesi


Önceki
JÜPİTER