VENÜS’Ü TANIYALIM
Astronomide Venüs;
Venüs, Güneş Sistemi'nde Güneş'e uzaklık bakımından ikinci sıradaki, sıcaklık bakımından ise birinci sıradaki gezegendir. Dünyaya mesafe olarak en yakın ve gözlendiğinde en parlak gezegendir. Zühre, Çolpan, Seher, Akşam ve Çoban Yıldızı gibi isimlerle de bilinir. Güneş sistemindeki 4 karasal gezegenden biridir.
Kendi etrafında dönüş yönü diğer gezegenlerin tersinedir ve bu sebeple Venüs’te Güneş batıdan doğar, doğudan batar. Venüs’te 1 yıldızıl gün 243 dünya gününe, 1 yıl ise 225 dünya gününe eşittir. Kendi ekseni etrafındaki bir tam turunu tamamlamadan Güneş etrafındaki turunu tamamlar bunu Dünya günü ile düşünürsek bir günü bir yıldan fazla sürer. Güneş günü süresi 177 dünya günüdür bundan dolayı Venüs’te 1 yılda sadece 2 kez güneş doğar (gece ve gündüzler 60 dünya günü sürer).
Atmosferi 120 kilometredir ve yoğun karbondioksit ve sülfürik asitten oluşur bu gazlar sera gazı etkisi yaparak güneşten gelen sıcaklığı hapseder. Ortalama yüzey sıcaklığı 480 °C’ye ulaşabilir. Güneş sistemindeki en yoğun üçüncü gezegendir. Şuana kadar bilinen ya da keşfedilen bir halkası ve uydusu yoktur.
Sembolizmde Venüs;
Venüs gezegeninin sembolizminde, ruh/sonsuzluk/tin/öz olan daire, maddeyi temsil eden hac sembolünün üzerindedir. Ruhun mükemmelleşmesi için maddesel gerçekliklerin üzerine çıkması gerekir.
“Yaşam Anahtarı” ya da “Nil’in Anahtarı” olarak adlandırılan eski Mısırın Ankh’ı olduğu söylenir. Ankh sembolü; genel anlamıyla dünyevi ve semavi alem arasındaki bağlantılı ile ilgili anlamlarda kullanılmaktadır. Daire Semavi Yönetim’i “T”nin yatay çizgisi olan kol yeryüzü ile semavi alemi ayıran sınırı simgelemektedir. Sütun sembolünü içeren aşağı inen kol ise iki alem arasındaki, iki yönlü her türlü bağlantı ya da iletişimi temsil etmektedir.
Mitolojide Venüs;
Venüs, İnanna, İştar, Hathor, Venüs, Afrodit
Farklı mitlerde, farklı isimlerle karşılık bulan aşkın, güzelliğin, bereketin, seksin, savaşın, adaletin tanrıçaları Venüs gezegeniyle bağdaştırılmıştır. Gezegen olarak sıcaklığı, parlaklığı ve diğer gezegenlerin aksi yönde dönüşü bu benzetmelerin temeli olmuş olabilir.
İnanna (İştar); Sümerlerde aşk, güzellik, seks, savaş, adalet ve siyasi güçle ilişkilendirilen antik Mezopotamya tanrıçasıdır (Babil ve Akad’larda İştar olarak karşılık bulur). Aslan ve sekiz köşeli yıldız en belirgin sembolleridir. Sümerler, İnanna'ya hem savaş hem de aşk tanrıçası olarak tapmıştır.Rolleri sabit ve alanları sınırlı olan diğer tanrıların aksine, İnanna'nın hikâyeleri onu fetihten fetihe giden biri olarak tanımlar. Kendisine verilen güçten daha fazlası için çabalayan, genç ve aceleci biri olarak tasvir edilmiştir.
Aşk tanrıçası olarak tapılsa da İnanna evlilik tanrıçası değildi ve hiçbir zaman bir ana tanrıça olarak görülmemiştir.
Hathor; Antik Mısırda doğum, annelik, güzellik, aşk ve zevk tanrıçasıdır. doğum yapan kadınların müjdecisi, bakıcısı ve koruyucusu olarak kabul görmüştür. Memelerinden çıkan sütün Mısır yöneticilerine güç verdiğine inanılmıştır. Dişi aslan, firavun inciri, hurma ağacı şeklide tasvirleri olsa da çoğunlukla inek veya inek başlı yada bir çift boynuzu bulunan kadın şeklinde tasvir edilmiştir. Hathor turkuaz taşlar, bakır, malakit ve altın ile bağdaştırıldığından madencilerin de koruyucusuolmuştur.
Göksel Tanrı Horus‘un ve Güneş Tanrısı Ra‘nın eşi, firavunların mitolojik annesidir. Güneş Tanrısı Ra’nın koruyucusu olduğundan dolayı Ra’nın diğer eşleri Bast ve Sekhmet ile paylaştığı Ra’nın Gözü unvanına sahiptir. Erkeklerin de kendisine tapmasına rağmen sadece kadınlara koruyuculuk yapmıştır.
Venüs; Roma Mitolojisinde aşk, güzellik, doğurganlık ve bereketin yanı sıra tarlalar ve bahçelerle ilişkilendirilen tanrıçadır. Simgesi olan ayna genellikle güzelliğin sembolü olarak kullanılırdı.
Venüs, her biri tanrıçanın farklı bir kişiliğini gösteren birçok sıfatla tanımlanmıştır. “göklerin Venüsü, özgür kadın Venüs, hoşgörülü Venüs” gibi…
Doğumunun olağan dışılığı sebebiyle geleneksel anlamda ebeveynleri yoktur. Teknik olarak babası Satürn’ün babası ve Jüpite’rin büyükbabası olan Uranüs, annesi ise Roma düşüncesindeki pasif kadın imajını somutlaştıra denizdir.
Afrodit; Yunan mitolojisinde aşk, güzellik, şehvet ve cinselliğin tüm yönlerinin tanrıçasıdır. Güzelliği ile hem tanrıları hem de insanları yasaklı şeylere sürüklemiştir.
Mitolojide Kronos’un (Satürn’ün) babası Uranos’u (Uranüs) orakla hadım etmesi ve cinsel organını denize atması sonucunda denizden çıkan köpüğün (aphros) ortasından doğar. Bazı mitlerde de Okeanos’un kızı Dione ile Zeus’un birliktelikleri sonucu okyanustaki bir istiridyeden doğar.
Afrodit ölümlü ve tanrı birçok kişiyle birlikte olmuşsa da sadece Hepaistosla (demircilik, ateş ve volkan tanrısı) evlenmiştir. Ares’le (savaş tanrısı) ve ölümlü Adonis ile aşk yaşamıştır. Kendine ibadet etmeyen isanları cezalandırmak için kocalarını eşlerinden iğrendirmiştir.
Astrolojide Venüs;
Güneşe yakınlık bakımından 2. sırada olsa da sıcaklık bakımından en sıcak gezegen olması aşkın yakıcı ve yıkıcı tarafıyla kıyaslandığında tesadüf olmasa gerek. Boğa ve Terazi burcunun doğal yöneticisidir. 5. ve 12. evlerin doğal yöneticisidir aynı zamanda 5.evde keyfinde ve mutludur. Astronomik pozisyonu gereği güneşten en fazla 48° uzaklaşabilir bu sebeple Güneş’e sadece kavuşum temel açısını kurabilir. (45°lik yarım kare olan tali açı da kurar)
Astroloji de Venüs’ü temsil ettiği temel fonksiyonlar sevgi, değer, güzellik, verme, paylaşma, işbirliği, sanat, zevk, para, başkalarını ve kendimizi mutlu etme yolumuzdur. Olumlu anlamda; sevgi, dostlukları güçlendirmek, başkalarıyla alıp verme, paylaşma, ruh cömertliğiyken olumsuz yönleriyle ise; kendi isteklerine düşkünlük, açgözlülük, üşengeçlik, nefse ve zevke düşkünlük olarak karşımıza çıkar.
Venüs 2-8 boğa- akrep ve 7-1 terazi-koç aksı (karşılıklı evler) olarak sabit ve öncü burçların etkisindedir. Boğada Venüs; kişinin kendi değerleriyle ilgili ve kendisine karşı sevgisini, takdirini, keyfini, kendiyle nasıl ilişki kurduğunu anlatırken “ben tek başıma neye sahibim?” sorusunu sordurur. Terazide Venüs; başkalarınca nasıl sevildiğini ve onları nasıl sevdiğini, takdirini, diğerleriyle nasıl ilişki kurduğunu anlatır “ benimle ilgili ne düşüyorsun?” sorusunu sordurur. Klasik astrolojiye göre her iki burçta da karşıt aksında Mars vardır ve kişi kendisiyle ve diğerleriyle kurduğu ilişkide daimi bir mücadele ve savaş içindedir. Venüs “vermek” ister, Mars “almak”. Venüs’ün konusu olan ilişkilerimiz de alma verme dengesi üzerine kurulu olduğundan, kişinin yaşamdaki alma-verme dengesini algılama şeklini haritasındaki Mars-Venüs yerleşimine/açılarına bakarak anlayabiliriz.
Asaletli yerleşimlerinde; tartışmaya, çekişmeye eğilimi olmaz, şiddet yanlısı değildir, sevimli, zarif ve şık olur. Eylemlerinde ve ifadelerinde neşeli olmayı sever, temiz giyimlidir. Obur değildir içmeyi sever, hazza düşkündür, aşk meselelerinde sık sık karmaşa yaşayabilir. Bir şeyden etkilendiğinde gayretli olur, müziğe duyarlıdır, banyo yapmayı, neşeli ortamlarda bulunmayı, tiyatroları sever. Karşısındaki kişide güven uyandırır, inandırıcıdır, fazla zahmete girmeye ve emek harcamaya yatkı değildir. ortaklıklardan sorumlu olur, keyif veren şüphe uyandurmayan bir yapısı vardır. Güzel erdemlere sahiptir, sık sık ve sebepsiz yere kıskançlığa kapılabilir.
Asaleti zarar gördüğünde; huzur kaçıran yapıda ve müsrif olur. Kadınlarda iffetsiz aşırılıklara sebebiyet verir. İtibarı kötü ve güvenilmezdir. Gayrimeşru ilişkilere, ensest, zina ve fantezilere meyleder. İnancı ve saygınlığı olmaz. Sahip olduklarını basit insanlarla, alkollü ortamlarda ve ismi skandallara karışarak harcar. Tembel biridir, bu hayata ve inanca ait hiçbir şeye önem vermez.
Retro Venüs; Venüs’ün geri hareketi (retrosu) ve gökyüzünde bir süreliğine kayboluşu mitolojide İnanna’nın yer altına inişiyle tasvir edilir. İnanna, kudretini genişletmek ve yeraltını da ele geçirip geçiremeyeceğini görmek için yedi tanrısal yasayı da yanına alarak yer altına kız kardeşi Ereşkigal’in yanına inmeye karar verir. Ereşkigal niyetini anlayıp onu ölüler diyarında karşılatır ve 7 kapıdan geçirir (Venüs retro pozisyonu genel olarak 7 burç atlayarak gerçekleşir). Geçtiği her kapıda giysi ve takılarından biri alınır ve Ereşkigal’in karşısına geldiğinde çıplak ve aciz kalır. Ereşkigal İnanna’yı cesede çevirir ve kocası Dumuzi için güzel ve cezp edici bir kadın yaratıp ona gönderir. İnanna bir şekilde hayata döner ve bir şey elde edemeden yeryüzüne çıkar. Kocası Dumuzi’yi başka bir kadınla görünce kadını öldürür ve kocasını cezalandırır. Dumuzi yeraltına götürülür. İnanna yeryüzünde kocası yeraltında olunca bu evliliğin bereketli olmadığına karar verilir ve Dumuzi yeraltından çıkarılır. Yeniden İnanna ile birlikte olması sonucu çiçekler açar mahsuller çoğalır bereket gelir. (Dumuzinin yeryüzüne çıkışı bahar başlangıcı olarak gözülür ve Hıdırellez olarak kutlanır)
Bu sembolizmde, İnanna yer altına inerken sadece önemseyip değer verdiklerinden değil onu Tanrıça yapan her şeyden vazgeçer ve gölge yönüyle (Ereşkigal) yüzleşir. Onu destekleyen insanların yardımıyla yeryüzüne çıkar ve kendi gölge yönleriyle yüzleştiği bu yolculuk onu yeniler, bütünler ve iyileştirir.
Venüs ve diğer bağlantıları;
meslekler: tüm sanatsal işler -müzik, resim, sahne sanatları, bale; çiçekçi, bahçe mimarı, iç mimar, dekoratör, mobilya imalatçısı veya satıcısı, fotoğrafçı, galerici, konfeksiyoncu, şarapçı, parfümcü, kozmetikçi, döşemeci, perdeci, kuaför (saç tasarımcısı), güzellik salonu sahibi, modacı, gravür sanatçısı.
bitkiler: akçaağaç, kızılağaç, badem ağacı, elma ağacı, kayısı ağacı, şeftali ağacı, kuşkonmaz, baklagiller, kayın ağacı, kiraz ağacı, kestane ağacı, fulya, papatya, kara hindiba, mürver ağacı, üzüm, çilek, zambak, hatmi çiçeği, nane, orkide, solucan otu, kekik, menekşe. tüm hoş, hafif kokulu baharatlar ve parfümler.
renkler: sarı, uçuk mavi, pastel renkler, turkuaz: aynı zamanda beyaz, gök mavisinden yeşile kadar renkler, limon sarısı, açık sarı, pembe, çivit rengi, şarap rengi, leylak rengi, mor, bazen de koyu vişne rengi ve parlak kırmızı.
semboller: Güvercin, kuğu, yunus, deniz kabuğu, mersin bitkisi, gül
metaller, mineraller: bakır; aynı zamanda bronz, pirinç.
değerli taşlar: akik taşı, alabaster (kaymaktaşı, su mermeri), beyaz ve kırmızı mercan, beril (gök zümrüt), lazûlit (lacivert taşı), tüm beyaz taşlar, pırlanta, turkuaz, tüm mavi renkli safirler, zümrüt, yeşim.
hayvanlar: serçe, kumru, kuğu, kırlangıç, geyik, yunus, tavus kuşu, ardıç kuşu, iskele kuşu, keklik, sülün, tavşan, keçi, panter, arı, kelebek, ıstakoz, som balığı.
hastalıklar: genel olarak rahim ve üreme organları rahatsızlıkları, böbrekler, göbek, sırt ve karın bölgesini gösterir. Bel soğukluğu, böbrek hastalıkları, frengi, zührevi hastalıklar, ereksiyon sorunları, iktidarsızlık, fıtık, diyabet ve idrar kaçırma problemleri
tatlar: (sepharial’e göre) tatlı ve ılık, sıcakça.
biçimler: (sepharial’e göre) kıvrımlı çizgiler, ritmik helezoni kıvrımlar (sütun, kolon).
haftanın günü: cuma.